Mısralarım

küfre boğulamıyor mısralarım
gece çökünce şehre..
seni unuttum sanıyorsun..
ne o kadar hür, aciz zihnim.
ne de sana muhtaç..
yenik, şehre.

merve

beni paylaşmasını bilmeyen efkarlarım var
karları merhamete giden yolları kapar
sustuğum halde anlattıklarım,
damarlarım,
sevgi taşımayı,
ablam ölünceye kadar
sürdürdü

soğuyorum

soğuyorum sanki.
elimde bir kadeh şarap,
sessizliğe giden bir seyahatteyim adeta.
kımıldamıyorum ama.
hem burası misafir odası,
gayet rahatsız koltuklar eşlik ediyor geceme
elimdeki kadehi bırakamıyorum bir türlü.
ısıtıyor sanki bedenimi.
ama yeterli olmuyor.
ellerim o kadar soğuk ki kadehi hissetmiyorum.

gözüm yarı açık duran kapıda.
sanki biri girecek içeriye ve kurtaracak beni.
hem burası çok soğuk.
üzerimde bornozumsu bir şey var.
duştan çıkmışım sanki
daha kalın bir şey giymeliyim.
ama kımıldayamıyorum ki.
ayaklarım da kaptırmış sesizliğe kendini.
hareket ettiremiyorum bedenimi.
var gücümle sehpayı çektim kendime,

hayret, acımıyor parmaklarım!
soğuğa teslim olmuş belli ki.

ne kadar içtiğimi bilmiyorum
boş birkaç şişe var yanımda.
ama açılmamış şişe sayısı daha fazla
birini mi bekliyordum ki?
aklımda da soğuk bir melodi,
şuh bir kadın görüyorum sanki;
göz kapaklarımın iç yüzünde.
dans ediyor tüm endamıyla.
ismi ne bu kadının?
ismine vermediğim önemi bacaklarına vermişim anlaşılan.
zira hatırlayamıyorum ismini.
n harfiyle başlıyor kesin!
n harfiyle başlayan kadın isimleri hep etkilemiştir beni.
sahi neydi bu kadının ismi?

durmadan soğuyor bedenim
sanırım kalp atışlarım da yavaşladı.
birileri bir şey fısıldıyor ama,
bu dünyadan mı ötekinden mi sezemiyorum.
çok içmişim anlaşılan.

ne zaman geldim ki buraya?

(...)

sehpadan düşen vazodaki çiçekler...
papatyalar ilk aşkımı hatırlatır bana.
çok severdi.
bu kadar iri papatyaları kim toplamış acaba?
gerçekten sevdiğim birini bekliyormuşum anlaşılan.
çiçeğe para harcamayı sevmezdim.

bir çiçek hatırlıyorum yine,
dans ediyor göz kapaklarım içerisinde.
neden bu kadar beyaz giyinmiş hayret!
biliyor sanki kadınlara beyaz yakıştırdığımı.
ne vardı ulan bu kadar içecek!
kalkıp gidemiyorum yerimden,
içki değil de soğuk beni bu hale getiren.
peki hatrımdaki şuh kadının adı ne?
nasıl ulaşacağım ben bu kadına!
hem ölüyorum sanki.

(...)

kadehim yere düşmüş.
ya da ben bırakmışım.
ben bırakmışım kesin,
yerler fayans, düşürseydim kırılırdı.
sanırım ellerim de oynamıyor artık.
soğuk kadar acımasız bir silah yokmuş,
beynim durmadı ama kalp atışlarım seyrek
galiba ölüyorum bu defa.
ne vardı lan bu kadar içecek!
soğuk mu beni bu hale getiren?
yok yok birini bekliyordum kesin!
peki adı ne bu emsalsizin?