Hani sen

hani sen,
benden bir adım evvel yürüyecektin sessizce
omuzlarını ovacaktın çocuk misali,
ben sana ceketimi verecektim, “üşüme”
kısık bir teşekkürü esirgemeyecektin elbet.
ben bir daha aşık olacaktım sana,
yetmiyormuş gibi susadığım.

çölde bulduğum su misali saracaktım,
seni özlemeyi anlatacaktım.
anlamayacaktın ama kafanı sallayacaktın,
belki biraz şımaracaktın,
ben öpmek isteyecektim.
izin vermeyecektin evvela,
sonra peki diyecektin, “usulca”

sarmaş dolaş yürüyecektik.
sarhoş misali, pek gürültülü
hiçbir şeyden korkmayacaktık.
söz vermiştik, yarım kalmayacaktık,
“biz” ayrılmayacaktık hiç bir zaman.

öpücüğümle utanacaktık, kızaracaktı yüzün.
benden uzak üşümeyecektin,
affı olmuyor sensiz hüznün,

hani ölmeyecektin?